Dirençli bakterilere karşı yeni aşı

TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi’nin Yeni Aşı Projesi: ‘KORTUP’

TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı çerçevesinde yürütülen Korunma ve Tedavi Ulusal Platformu (KORTUP) bünyesine, yeni bir aşı projesi dahil edildi.

Selçuk Üniversitesi Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Erganiş’in liderliğinde yürütülen proje, yoğun bakım hastalarında antibiyotiklere dirençli bakteri türlerine odaklanıyor. Bu proje kapsamında, ‘Klebsiella pneumoniae’ adlı bakteri türüne karşı aşı geliştirme çalışmaları devam ediyor.

’19 AYDIR BU KONUDA ÇALIŞIYORUZ’

Prof. Dr. Osman Erganiş, “Hastanelerde yatarak tedavi gören hastalar, antibiyotiklere dirençli ve ölümcül mikroplarla karşı karşıya kalabiliyor. Özellikle yoğun bakım hastaları için önemli bir tehdit olan ‘Klebsiella pneumoniae’, solunum yoluyla bulaşabilen ve tedavisi zor mikroorganizmalardan biridir. Bu bakteriler antibiyotiklere karşı dirençli olduğundan, sağlık çalışanları tedavi konusunda büyük zorluklarla karşılaşabilmektedir. Bazı durumlarda, nadir bulunan antibiyotikler kullanılarak hastaların hayatı kurtarılmaya çalışılsa da sonuç alınamayabiliyor. Bu nedenle enfeksiyon uzmanlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda, bu tür enfeksiyonlara karşı aşı geliştirme çalışmalarının daha etkili olabileceği belirlendi. Bu yönde bir doktora tezi tamamlamış bir öğrencimiz bulunmaktaydı. Bu çalışmayı ileriye taşımak amacıyla ‘Klebsiella pneumoniae’ için moleküler olarak yeni tekniklerle ‘Recombinant’ proteinler üretme üzerine bir proje hazırladık ve yaklaşık olarak 19 aydır bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

‘BUGÜN FİRMALAR YENİ ANTİBİYOTİK GELİŞTİRMİYOR’

Prof. Dr. Erganiş, “1960-1970 yılları arasında, yeni antibiyotiklerin keşfi oldukça yaygındı ancak günümüzde firmalar yeni antibiyotik geliştirmemektedir. Yeni antibiyotiklerin keşfedilmemesi, mevcut antibiyotiklerin kombinasyonla veya farklı oranlarda kullanılmasını gerektirmektedir. Ancak etkili antibiyotiklerin sayısı oldukça azalmış durumdadır. Günümüzde, mümkün olduğunca az antibiyotik reçetesi yazılması yönünde Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Sağlık Bakanlığı’nın da yönergeleri bulunmaktadır. Dolayısıyla, yeni antibiyotikler keşfedilmediği gibi mevcut antibiyotikler de sona ermiş durumda olduğundan, antibiyotiklere direnç sorunu hem veterinerlik hem de insan sağlığı alanında giderek büyüyen bir sorun olmaktadır. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü’nün geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, 2050 yılına kadar etkisiz antibiyotikler nedeniyle yılda 50 milyon insanın öleceğini belirtmiştir. Bu durum, şu anda doğru yolda olduğumuzu göstermektedir” dedi.

(DEMİRÖREN HABER AJANSI)

Related Posts

Alzheimer’a umut olacak keşif!

Alzheimer hastalığında umut olabilecek keşif…Prof. Dr. Konuk, “Sıradaki hedefimiz, bu mekanizmayı düzenleyecek mümkünse bitkisel bir molekül bulmak. Başarırsak, o kişi Alzheimer’a yakalanmayacak.” dedi.

“İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa” kampanyasına 6 haftada yaklaşık 5 milyon kişi katıldı

Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde hayata geçirilen “İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa” kampanyasının ilk 6 haftasında, 4 milyon 923 bin 302 kişinin boy ve kilo ölçümlerinin yapıldığını bildirdi. Ölçümler sonucunda, 2 milyon 985 bin 25 kişinin vücut kitle indeksinin, normal kilo aralığının üzerinde olduğu tespit edildi

Hem şekerli hem faydalı: Dondurmanın şaşırtıcı etkisi

Yaz aylarının vazgeçilmezi olan dondurma, serinletici tadıyla küçük büyük herkesin favori lezzetleri arasında yer alıyor. Ancak bu tatlı kaçamağın sağlık üzerindeki etkileri, yıllardır tartışma konusu. “Şekerli olduğu için zararlı” düşüncesi olsa da uzmanlar tersini söylüyor.

“e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi”ne yeni özellikler eklendi

“e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi”ne yeni özellikler eklendi

Kalp krizlerinin sabah saatlerinde daha fazla yaşanmasının sebebi işte bu!

Araştırmalar, sabah saatlerinde kalp krizi riskinin %40 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre bu durumun arkasında tek bir neden yok. İşte o sebepler…

Şifalı olduğuna inanılıyor, turistlerden yoğun ilgi görüyor: Uzmanlardan ‘şifalı su’ uyarısı!

Trabzon’da yerli ve yabancı turistler, halk arasında ‘şifalı su’, ağızda bıraktığı acı tat nedeniyle ‘acı su’ olarak da adlandırılan mineralli suların bulunduğu kaynaklara rağbet gösteriyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) Prof. Dr. Fatma Gültekin, su kaynaklarının analizleri yapılmadan kullanılmasının riskli olduğunu belirterek, “Su içerisinde fazla bulunan iyonlar, ağır metaller, çevredeki insani faaliyetler sonucu suya karışan zararlı parametrelerden dolayı da sağlık açısından sakınca yaratabilir” dedi.